Testi kırılmadan söyleyelim
Ufuk Kendirci
Cumartesi günü İH Konyaspor Fenerbahçe deplasmanına çıkacak. Mücadele öncesi iki takımı analiz ederek Konyaspor’un maçı nasıl kazanabileceğini tartışmak istiyorum. Her şeyden önce İsmail Kartal, Kadıköy’de kendi oyununu oynayarak değil, Fenerbahçe’nin oyununu bozarak puan alabilir. Yeşil beyazlıların net bir 11’i olmadığı için deplasmanda rakibinin oyununa cevap verecek veya sadece kapanarak puan alma ihtimali yok.
Peki ne yapılabilir? Eğer ben Fenerbahçe’nin analistçisi olsaydım ve Konyaspor ile ilgili rapor sunsaydım ilk yazacağım cümle Konyaspor’un sol kanadına çalışalım olurdu. Guilherme savunma yapmayı sevmeyen, savunma da yapamayan bir bek. Bu yüzden böylesine zorlu maçta ligin en iyi hücumcu sağ bekine savunma yapamayan bir sol bek verilirse ilk 45 dakikada maç çözülür. Alper Uludağ bu maçta banko yer almalı.
Fenerbahçe’nin klasik 4 tip gol atma yöntemi var. Caner sol kanatta çizgiye inmeden ceza alanına ortası, köşe vuruşunda Caner’in Gökhan Gönül ile arka direğe aşırtmaları, merkezden Ozan Tufan’ın koşularıyla 2’ye 1 yapmaları ve ceza sahasından atılan şutlar. Yani ev sahibinin gollerinin yarısı Caner Erkin. Skubic eğer Caner’i kızdırmayı başarırsa konsantrasyonunu bozabilir. Köşe vuruşları ise hocanın marifetlerine kalıyor. Antalyaspor onlarca gelen ortaya rağmen kornerden gol yemedi. Erol Bulut haftanın 1 gününü tamamen köşe vuruşlarına ayırıyoruz demişti. Kartal gerekirse teknik-taktik bir kenara bırakıp sabah akşam rakibini izleyerek köşe vuruşu organizasyonu çalıştırmalı.
Konyaspor gol yemeden 20 dakika geçirirse soyunma odasına 0-0 ile girilebilir. 45-60 arasında da hata yapılmazsa risk alan Fenerbahçe karşısında Miya kozu kullanılabilir. Milosevic’i geçen hafta sorduğumda hoca yeterli değil demişti. 11 başlamayabilir ama 70’ten sonra berabere giden maçta güç olarak kullanılabilir.