Kerim Toslak

Deprem Ve Bazı Mülahazalar

Kerim Toslak

Sorular yine çalışmadığımız yerden geldi. Hem de bir iki soru beklerken on soru ve onlarca şıklı. Hem jeolojiden, hem meteorolojiden. Zifiri karanlık, tipi ve soğuk. Bu kadarına hazırlıklı değildik.  Tebdilimiz şaştı. 
Pazarcık'tan 7.7 ile gecenin 04.17 sinde karda tipide ölüme uyandık. Ne olduğunu anlamaya çalışırken, buz gibi her şeyin donduğu gecenin gündüzünde Elbistan'da 7.6 ile bir kez daha yıkıldık. Yer yarılmış yutacağı canlara hazır, hava ölüm havası. Benzerleriyle kıyaslanmayacak boyutta, tasviri ve tarifi imkansız acılarla yüzleştik. Kalem yazmaz söz anlatmaz sanki kıyamet provası.
Rabbim bu ümmetin yardımcısı olsun. Sabır ve dayanma gücü versin. Vefat edenlerine rahmet, yaralılara acil şifalar ihsan eylesin. Acılı ailelere, yakınlarını kaybedenlere, tüm depremzedelere sabrı cemil versin. Yüreklerine sekine indirsin. Kışta, kıyamette, tipide, soğukta sıcak yataklarından fırlayıp yardıma koşan kardeşlerimize de güç kuvvet versin. Emeklerinin ecrini versin. Deprem bölgesinde enkazdan bir moloz parçası kaldıran, bir yaralının elinden tutandan, bir lokma aş, bir bardak su verenine, sağlıkçısından, gassalîne, her bir işin ucundan tutan herkese dua ediyor, Rabbim razı olsun diyorum.
İmdi, gün sen idin ben idim, senden idi benden idi,  yaptın- yapmadın diye birbirimizle didişme, birbirimize çemkirme günü değil, birlik olma günüdür. Düşeni kaldırma, ağlayanı teselli etme, acıları paylaşma günüdür. Yardımlaşma ve dayanışma günüdür. 
Ders çıkarma, eksikleri görme, bundan sonrası için yapılabilecekleri ele alıp, planlamaların nasıl yapılacağını tartışma zamanı da değil. Enkaz altındakileri çıkarma soğuktan titreyenleri ısıtma, aç ve açıktakileri barındırma zamanı. Cenazelerimizi defnetme zamanı. 
Ölen babalarının cenazesinin başında miras kavgasına düşen evlatlar gibi depremden siyasi rant kazanma derdine düşmek ayıp bir şey.  Yukarıda belirttiğim gibi, belki de insanlık tarihinin en büyük felaketlerinden biri olan böylesi bir felakete müdahalede elbette eksiklikler ve yetersizlikler olacak. Hele hele bölgede az görülen ağır kış koşullarında böylesine geniş bir coğrafyada yer yer yolların kardan ve tipiden kapandığı bir zamanda, yöneticilerin bile bir kısmının enkaz altında olduğu, kendi canının derdine düştüğü bir anda, bilgi alıp,  durum tespiti yapıp, değerlendirip, planlamak, organize olup yardıma koşmak kolay iş değil. 
Hal böyle iken, bütün bunları bile bile, olur olmaz şekilde hükümete vuran, bu bahaneyle kin kusan bölücü ve yıkıcı zihniyetli, terör uzantılı ülke düşmanı militan gazeteci ve televizyoncuların elbette anlayışla karşılanmaları mümkün değildir. Hele hele depremin sebebini akıllarınca radikal İslamcılara bağlayan, enkazdan bir yaralıyı kurtaran ekibin tekbirle sevinç ifade etmesini, dinci slogan attılar diyerek çemkiren, insanlıktan nasipsizlere yazacak çok şey, söyleyecek çok söz var da yeri ve zamanı değil.  Şimdilik buğz ediyoruz.
Bir de hiç bir zaman makul davranmayı beceremeyen, eksiklikleri ve yetersizlikleri istismar ederek depremden iktidar üretmeye çalışan bazı muhalefet partilerinin hali de bir nevi nebbaşlıktır, biline!
En makul ve yapıcı eleştirilerden dahi gereksiz alınganlık gösterip, ölçüsüz ve gereğinden fazla şiddette tepki gösteren, iktidar yetkililerinin tutumu da doğru değildir. Daha hoş görülü ve anlayışlı olmaları beklenir. Böyle bir dönemde herkesi kucaklayan bir dil kullanmak gerekirken, cumhur ittifakı veya millet ittifakı şeklinde ayrıştırıcı bir dil doğru bir dil değildir. 
Kendilerince durumdan vazife çıkarıp, onca Müslümana, "ya gördünüz mü günahkârlığınız yüzünden bu deprem felaketi oldu",  dercesine sosyal medyada ilgili ilgisiz ayet ve hadis paylaşarak tebliğciliğe soyunan densizlere de Allah akıl fikir versin. Bu dünyanın kullar için imtihan yeri olduğundan bihaber olunca, bunca Müslümana 'Lut kavmi' gözüyle bakmaya utanmazlar. Rabbimiz buyuruyor; 
"Andolsun ki sizi biraz korku ve açlıkla; mallardan, canlardan ve ürünlerden eksiltmekle sınayacağız. Sabredenleri müjdele! Onlar, başlarına bir musibet geldiğinde, “Doğrusu biz Allah’a aidiz ve kuşkusuz O’na döneceğiz” derler.
İşte rablerinin lütufları ve rahmeti bunlar içindir ve işte doğru yola ulaşmış olanlar da bunlardır." (Bakara Suresi:155-157)
Sabredip, Rabbimizin müjdesine nail olmak dileğiyle, vefat edenlere rahmet, yakınlarına da sabır diliyorum.
Selçuklu/ Konya

Yazarın Diğer Yazıları