Mehmet Bina

Çok yemek gaflet yapar

Mehmet Bina

Peygamberimiz (sav) az yemeyi tavsiye etmekte ve şöyle buyurmaktadır:
“Ademoğlunun doldurduğu en zararlı kap karnıdır. Âdemoğluna belini doğrultacak kadar lokma kifayet eder. Eğer Âdemoğluna nefsi galebe çalar da fazla yeme zorunda kalırsa, bu durumda karnını üçe ayırsın; biri yemek, biri su, biri de rahat nefes için olsun...”
Resulullah’ın (sav.) biri sabah, biri de akşam olmak üzere günde iki sefer yediği, yemek yeyince de iyice doymadan sofrayı terk ettiği rivayetlerde belirtilmiştir. 
-Abdullah İbn-i Ömer, ashabın doyuncaya kadar hurma bile yemediklerini söyler. 
Hz. Aişe (r.anha), Resulullah’ın (sav) vefatından sonra ümmette zuhur eden ilk belanın tokluk olduğunu söylemiştir.
İslam alimleri sünnette gelen bu tavsiyelerden mülhem olarak, ittifakla, çok yemenin zararlarına dikkat çekerler. 
Mesela İbn-i Sina,
“Bütün hastalıklar yenilen ve içilen şeylerden ileri gelir.” der. 
İmam-ı  Gazali:
“İnsanoğlunu felakete atan şeylerin en büyüğü batın şehvetidir. 
Hz. Âdem (as) ve Havva da bu sebeple cennetten çıktı... Karın, dertlerin ve afetlerin bitip büyüdüğü yerdir.” der.
-Bu konunun uzmanları da, tıka basa yemenin mide için zararlı olduğu, sonrasında sindirim zorluğu, rahatsızlık hissi ve reflü şikayetlerinin artmasına neden olduğu ve şişmanlığı arttırdığını  belirttiler.
Fazla yemek hakkında bir atasözü var. “Çok yeme ağacı diken, hastalık meyvesi toplar.” Aslında atalarımız ne kadarda doğru söylemiş.
Yahya aleyhisselam bir gün ıssız bir yere çekilmiş ibadet ederken kendisine İblis gösterilir. İblis elinde ucu çengelli bir tomar değnekle insanların yaşadığı yerlere gitmeye hazırlanmaktadır. Yahya aleyhisselam sorar:
— Ey İblis, elindeki o çengeller nedir? İblis Hak tarafından kendisine emredilmiş olduğu için doğru söylemeye mecbur kalır:
— İnsanoğlunu sapıtmama yarayan bazı şehevî arzular.
Yahya aleyhisselam:
— Beni sapıtmakta kullandığın bir çengelin de var mı? diye sorunca, İblis:
— Hayır. Fakat bir defasında arpa ekmeğini biraz fazla yemiştin de, namaz ve zikir esnasında üzerine bir ağırlık çökmüştü, cevabını verir. Yahya aleyhisselam:
— Allah’a yeminle söylerim ki, bir daha midemi doldurmayacağım, buyurur. İblis:
— Ben de Allah’a yemin ederim ki, bir daha kimseye hilelerimi söylemeyeceğim diyerek yoluna devam eder.
Tokluk, nefsin arzularını kuvvetlendirir, şeytanın dolaştığı damarları genişletir. Açlık ise nefsin kuvvetini kısar, ruha kuvvet verir.
Mide, kalbe kasvet veren bir kaynar kazan gibidir. Midenin hazımla meşgul olup durması, kalbin ibadetlerden huzur bulmasına mani olur.
Bu sebeple Peygamberimiz aleyhissalatu vesselam başta olmak üzere güzel kul olma gayretinde olanlar tokluktan sakınmışlardır.
-Çocuk bile çok yediği zaman adeta aptallaşır, zeka ve hafızası körelir.
-Ebu Süleyman-ı Darrani Hz.leri diyor ki:
“Açlığa devam edin. Zira açlık nefsi terbiye eder, kalbi yumuşatır ve semavi ilimlerin insanda gelişmesine sebep olur.“
Peygamberimiz (sav) buyuruyor ki:
“Kalblerinizi az yemekle ihya ediniz, açlıkla temizleyiniz ki saf ve hafif olsun.“
“Midesini aç bırakan kimsenin düşünce kabiliyeti gelişir ve zekası keskinleşir.“
-Üç şey kalbi öldürür: Çok konuşmak, çok uyumak ve çok yemek.
Vücudun rahatı için az yiyip içmeli, ruhun rahatı için ise günah işlememeli.
-Az yemek ustalık, çok yemek hastalıktır. Evliya az uyur, az yer, az içer, sıratı kuş gibi geçer. 
Çok yiyen çok uyur, herkesten tembel olur. Çok yemek heder, çok uyumak kederdir. Çok yemek zihni çalıştırmaz, çok uyumak menzile ulaştırmaz. 
Az yiyenin kalb gözü körleşmez, açlıkla hastalık birleşmez.
-Az yemek, meyveli bir ağaçtır, hasta kalblere ilaçtır. Az yemek, nefsani arzuları öldürür, kalbe ferahlık verir, ahirette güldürür. 
Az yemek tembellikten uzaklaştırır, bilgi kazanmayı kolaylaştırır. Az yiyenin kalbinde hikmet kapıları açılır, ağzından inci mercan saçılır. 
Çok yemek akıl için kıtlıktır, zeka için sakatlıktır. Oburluk insana düşman olur, çok yiyenler pişman olur.

Yazarın Diğer Yazıları