Mehmet Kaçar

Erkek ve kadının (eşlerin), yatak odalarında namaz kılması câiz olmadığına dâir söz doğru mudur?

Mehmet Kaçar

Erkek ve kadının (eşlerin) kendi yatak odalarında namaz kılmalarında dinen hiçbir sakınca yoktur ve yukarıdaki başlıkta geçen soru sadece bir hikâyeden ibarettir.

Zira Nebî (S.A.V) şöyle buyurmuştur: “Benden önceki nebilerden hiç birisine verilmeyen beş ley sadece bana verildi:

Bir aylık yol kadar yerden (düşmanımın kalbine) korku (salmak) ile yardım olundum (desteklendim).

2-Yer(yüzü) bana mescit (namazgâh) ve temiz kılındı. Onun için ümmetimden namaz vakti gelip çatmış kim olursa olsun namazını kılıversin.

3-Ganimet malları helal kılındı.(Oysa ganimet malları benden önce hiç kimseye helal kılınmamıştı).

4-(Benden önce) her nebi yalnızca kendi kavmine elçi gönderilirken, ben ise bütün insanlara (nebi ve rasûl olarak ) gönderildim.

5-Bana (büyük ve özel) şefaat verildi.” (Buhârî, hadis no: 335; Müslim, hadis no: 521).

Nitekim Nebi (S.A.V) nâfile namazları vece namazını Âişe’nin (r.anh) odası ile diğer hanımlarının (Allah onlardan razı olsun) odalarında kılardı.

Erkeğin, ezan okunduğu zaman, nerede olursa olsun, farz namazları cemaatle kılmakla emir olunduğu herkes tarafından bilinen bir husustur. Fakat cemaat namazını kaçırırsa veya mescide gitmemek konusunda mazur sayılacak uzak bir yerde ise veyahut da nâfile namazı yatak odasında kılarsa, -mazeretsiz olarak mescitte cemaat namazını terk etmiş ve yatak odasında kılmış olsa bile-bunda bir sakınca yoktur ve namazı sahihtir. Fakat cemaati terk ettiğinden dolayı günahkârdır.

Burada açıklamaya çalıştığımız konu; temiz bir evin odası ile diğer odaları arasında namaz kılmanın câiz oluşu konusunda hiçbir fark yoktur.

Cami ve mescit dışında namaz kılınan yerlerde, namaza durulduğunda insanın karşısına gelen ayna ve vitrin gibi şeyler ve bir takım manzaralar dikkatimizi dağıtıyor, bizi kendisiyle meşgul ediyor ve dolayısıyla namazdaki huşûa zarar veriyorsa, şüphesiz bu hâl de mekruh sınıfına girer.

Yazarın Diğer Yazıları