Mükremin Kızılca

İsveç Dur!

Mükremin Kızılca

“Namaz, dua ve sabırla Allah’tan yardım isteyin! Allah sabredenlerle beraberdir.” 2/153

Oysa biz sabırsız insanlarız, isteriz ki hemen Tebbet suresindeki gibi kutsallarımıza uzanan eller kuruyuversin, diller kopuversin!

Allah'ın Laneti Kâfirlerin ve Zalimlerin Üzerine Olsun!

Tarihte Kur'an-ı Kerim yakmak diye bir saygısızlık hiç duyulmamıştır.
Bu provokasyon kokan eylemin nedeni zamanımızda insanların, din olarak İslam'dan başka seçenek olmadığını anlamış olmalarıdır.

Ama Allah'ın nurunu söndürmek imkânsız, Kur'an'da:
“Onlar ağızlarıyla Allah’ın nurunu söndürmek istiyorlar. Hâlbuki kâfirler istemeseler de Allah nurunu tamamlayacaktır.” (Saf 8) Buyrulmuştur. 

İsveç kesinlikle NATO için bizden onay beklememelidir.
Rasmus Paludan adlı şeytan uşağı neden Türkiye elçiliği önünde bu menfur eylemi yapıyor?

Çünkü batı, İslam eşittir Türkler algısına sahiptir, bin yıldır İslam'ın bayraktarı olma şerefiyle müşerrefiz elhamdülillah!
#STOPSWEDEN

Batının ve batılının derdi Müslümanları tahrik edip terörle İslam’ın anılmasını sağlamaktır. Ama bizler inatla her türlü şartlarda Allah’ın dilediği gibi İslam’ı tebliğe devam edeceğiz.
Dört Büyük Surede Ehlikitaba Tebliğ Aşaması
 
“Yahudiler, “Hıristiyanlar bir temel üzerinde değiller” dediler. Hıristiyanlar da, “Yahudiler bir temel üzerinde değiller” dediler. Oysa hepsi Kitab’ı okuyorlar. (Kitab'ı) bilmeyenler de tıpkı bunların söyledikleri gibi demişti. Artık onların aralarında uyuşamadıkları davada, kıyamet gününde hükmü Allah verecektir.” (Bakara 113) 

Al-i İmran suresinde onlara daha yakınlaşmış bir ahenkle İslam’a davet edilir. Mesela şu ayetteki gibi: 

“De ki: “Ey kitap ehli! Bizimle sizin aranızda ortak bir söze gelin: Yalnız Allah’a ibadet edelim. O’na hiçbir şeyi ortak koşmayalım. Allah’ı bırakıp da kimimiz kimimizi ilâh edinmesin.” Eğer onlar yine yüz çevirirlerse, deyin ki: “Şahit olun, biz Müslümanlarız.” (Al-i İmran 64) 

Nisa suresinde İslam’a davet edilirken ufak ufak azarlamalara rastlanır ve son peygambere ve ona nazil olan kitaba da inanmaları istenir. Şu ayet buna iyi bir misaldir:

“Ey Kitab ehli! Dininizde sınırları aşmayın ve Allah hakkında ancak hakkı söyleyin. Meryem oğlu İsa Mesih, ancak Allah’ın peygamberi, Meryem’e ulaştırdığı (emriyle onda var ettiği) kelimesi ve kendisinden bir ruhtur. Öyleyse Allah’a ve peygamberlerine iman edin, “(Allah) üçtür” demeyin. Kendi iyiliğiniz için buna son verin. Allah, ancak bir tek ilâhtır. O, çocuk sahibi olmaktan uzaktır. Göklerdeki her şey, yerdeki her şey O’nundur. Vekil olarak Allah yeter.” (Nisa 171) 

Maide suresinde ise ehl-i kitaba çok sert mesajlar verilir ve artık İslam’dan başka seçenekleri olmadığı defalarca vurgulanır. Mesela alttaki ayette olduğu gibi:

“Andolsun, “Allah, üçün üçüncüsüdür” diyenler kâfir oldu. Hâlbuki bir tek ilâhtan başka hiçbir ilâh yoktur. Eğer dediklerinden vazgeçmezlerse, andolsun onlardan inkâr edenlere elbette, elem dolu bir azap dokunacaktır.” (Maide 73

Bu dört büyük Medeni surede ayrıca Müslümanların Yahudi ve Hristiyanlarla nasıl ilişki kuracakları anlatılır.

Ehl-i Kitapla İlişkilerde Final Ayeti 

“Kendilerine kitap verilenlerden Allah’a ve ahiret gününe iman etmeyen, Allah’ın ve Resûlünün haram kıldığını haram saymayan ve hak din İslâm’ı din edinmeyen kimselerle, küçülerek (boyun eğerek) kendi elleriyle cizyeyi verinceye kadar savaşın.” (Tevbe 29) 

Yazarın Diğer Yazıları