Kerim Toslak

Seçime Giderken İktidar Ve Muhalefet

Kerim Toslak

I

Bu yaşıma kadar siyaset konusunda hiç bu kadar nötr olmamıştım. Benden mi kaynaklanıyor,  yoksa yaşımız geçtiğinden midir bilmiyorum. Belki de asıl sorun iktidarıyla muhalefetiyle ülkedeki siyasi atmosferden kaynaklanıyor olabilir. 

Belki daha önce de birkaç kez ifade etmişimdir. TV’lerde haber ve tartışma programlarını beş dakikadan fazla izleyemiyorum. İzlediğim zaman kendimin aptal yerine konulduğunu düşünüyorum. Kendime saygımı kaybetmeme adına kanal değiştirip belgesel kanallarda dolaşıyorum.

Muhalefet perişan. Her kafadan bir ses. Kurtlar sofrası. Bir birlerini yeme derdindeler. 

Yıllardır bu güne kadar iktidara gelemeyişlerinin muhasebesini yapmadıkları gibi, iktidara yönelik ayakları yere basacak bir alternatif de ortaya koyamadılar. Bir alternatif ortaya koyamadıkları gibi, iktidarın hatalarını ve yanlışlarını halkın genelinin hislerine tercüman olacak şekilde dile getirme görevini de yapamadılar. Özellikle ana muhalefetin kullandığı retorik toplumun tümüne değil beli bir kesimine uygun. Kılıçdaroğlu, kendisine yapılan suflelerle farklı bir dil kullanmayı denese de sosyo kültürel alt yapısı yetersiz olduğu için başarısız oldu. Gelenlerin bir kısmı yetmişli yılların sol söylemlerine takılırken, bir kısmı da Baykal gibi yeniden kemalist söylemleri merkeze alıp on iki eylül ve yirmi sekiz şubat dönemini çağrıştıran bir dil ile toplumun karşısına çıkıyor. 

İktidar kanadı da böylesine bir muhalefetin olduğu bir ortamın konforunu ve rahatlığını yaşamaktadır. Artı iktidarda olmanın ve oyunun kurallarını belirleyebiliyor olmanın avantajı da cabası. Hata ve yanlışlarını dürüstçe ve insaflıca ortaya koyacak bir muhalefet olmayınca da ciddi bir özeleştiri kültürü de gelişmiyor. Özellikle ekonomik konularda -emeklilere yapılan maaş konusunda olduğu gibi - deneme yanılmayla gidiyoruz hayırlısıyla.  Muhalefet kanadından,  sivil toplumdan, ya da muhalefet yokluğundan kerhen kendisine oy vermiş kesimlerden gelen cılız eleştirileri duruma göre ya ciddiye almıyor, cevaplamaya değer görmüyorlar ya da kendileri yerine gazetecileri  cevaplıyor. Bazen de sosyal medyadaki gönüllüleri durumdan vazife çıkararak bu görevi bihakın yerine getiriyorlar. 

Malum önümüzdeki ayın sonunda bir yerel seçim var. Kavgasız, gürültüsüz,  barış ve hoşgörü anlayışının hakim olduğu bir seçim geçirmeyi diliyorum. 

II

Otuz küsür yıllık arkadaşım, sırdaşım, dostum, kardeşim Mustafa Hocam önümüzdeki günlerde ciddi bir operasyon geçirecek. Şimdiden geçmiş olsun dileklerimle dua diliyorum.

DOST

Muhabbet bakîdir sevgili dostum.
Unutmaz dostunu, gerçek dost olan.
Sözcükler anlatsın diye, ben sustum.
Tabi ki; hoş seda kubbede kalan.
Adet, usûl, erkan bilen güzel dost.
Fazilet, erdemi olan güzel dost.
Acıya, sevince ortak özel dost.
Geçmişten hatıra hikayemiz var.
Ümitliyiz, ortak bir gayemiz var.
Rabbimin verdiği bir payemiz var.
Beraberce nice zorluklar aştık.
Üleştik çok şeyi biz arkadaştık.
Zaten kardeş idik, aynı kumaştık.

Kadir, kıymet bilmek, şiarımızdır.
Erdem, mertlik, vefa, tek varımızdır.
Rızayı ilahi muradımızdır.
İyilikte yarış kararımızdır.
Mü'mince yaşamak ikrarımızdır.
Toros dağlarının, içtik suyundan.
Obamız bir bizim, Türkmen soyundan.
Severiz dostları, Allah için biz.
Layık olmak rızasına, gayemiz.
Allah yardım etsin iki cihanda.
Kılmasın biçare bu fani handa. 

SELÇUKLU/ KONYA

Yazarın Diğer Yazıları